Fikirlerine değer verdiğim bir üstad sosyal medya hesabında İyi Parti ile ilgili şöyle bir yorum yapmış; "İyi Parti toplumun kendisine açtığı krediyi maalesef çok çabuk tüketti. "Müstakil ve Hür" siyaset söylemi üst yönetim tarafından yapılan güven zedeleyici söylem ve tutumlar sebebiyle itibar görmedi. %8 ile girdiği Yerel Yönetimler Seçimlerinde %3,7 gibi oya geriledi. Elde edilen sonuçlardan sonra hukuki varlığını hazine yardımı sona erene kadar sürdürecek, ama sosyolojik varlığını sürdürmesi mümkün görünmüyor. İyi Parti'de kalan kadrolar Bahçeli sonrası ayrıldıkları MHP ile birleşme yollarını arayacak. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi önümüzdeki süreçte değişmezse eğer, milliyetçi blok olarak çıkaracakları Cumhurbaşkanı adayı etrafında birleşme yolunu zorlayacaklardır. Önümüzdeki süreçte yaşanacakları sağ olursak hep birlikte göreceğiz. Genel Başkanın kim olacağı önümüzdeki günlerde netlik kazanır ama bu konuda Koray Aydın ve Müsavat Dervişoğlu sanki bir adım önde görünüyor." *** İyi Parti'nin kuruluş dönemini hep birlikte hatırlayalım.  AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a ve AKP iktidarına koltuk değneği olan Balgat'taki MHP yönetimine karşı bir bayrak açılmış, bu anlayışa karşı olan Türkçüler, Ülkücüler ve kendini Türk Milliyetçisi olarak tanımlayan blok tarafından yeni bir hareket başlatıldı. Bu hareket, Türk Milliyetçiliği'nin siyasi hayatımızda mevcut bulunan yüzde 30 bandındaki bloku konsolide ederek siyasi iktidarın değişimini sağlama amacındaydı. Yani İyi Parti kuruluşunda Türkçü/Ülkücü bir partiydi. Ancak kuruluşunda öyle yanlış yapıldı ki parti seçime giremiyordu. 2018'deki seçime girebilmek için ilk taviz CHP'ye verildi. CHP'li 10 milletvekili görüntüde İyi Parti'ye geçti.  Bundan sonra ki dönemde sarı öküzü veren İyi Parti'ye her "hür ve müstakil" siyaset yapmaya kalktığı anda CHP tarafından bu durum başına kakılmaya başlandı. İyi Parti de susup yerine oturdu. Bu durum, İyi Parti içinden Ümit Özdağ liderliğindeki bir grubun Zafer Partisi'ni kurarak ayrılmasına neden oldu... Türkçü/Ülkücü bir çok isim İyi Parti'den ayrılarak ya Zafer Partisi'ne geçti, ya da kenara çekildi.  Bu aşamada partinin kan kaybettiğini fark eden yönetim, eski DYP'li, eski ANAP'lı, hatta eski AKP'li isimlere bile kapı açtı. İyi Parti artık Türkçü bir parti değil, Adalet Partisi çizgisinde merkez parti olduğunu bile söylemeye başladı.  6'lı masa döneminde sayın Akşener, meşhur masadan kalkma hadisesinde sarı öküzü verdiği için Kılıçdaroğlu'nun karşısında dik bir duruş gösteremedi. Bu yüzden istemeye istemeye Kılıçdaroğlu 'nun adaylığını kabul etmek zorunda kaldı.  Şimdi yeniden İyi Parti'nin kuruluş dönemine dönelim. Bahsettiğim 10 milletvekili görüntüde İyi Parti'ye geçmeseydi,  İyi Parti 2023'teki genel seçimlere girebiliyordu. 2018 seçimini ıskalayan parti, sağlam bir saha çalışması ile 2023'te iktidara alternatif olduğunu pekâlâ gösterebilirdi. Bunu Yeniden Refah örneğinde de gördük.  Onurlu siyaset yapmak yerine; hazine yardımını, belediye rantını, bir an önce nasıl alırız diye düşünen kadrolar acele etmiş, önce kendilerini, ve nihayet İyi Parti'yi de bitirmiştir.  Ancak, İyi Parti'nin şöyle bir şansı var...  Eğer ki Koray Aydın gibi Milliyetçi bir isim genel başkan seçilirse ki ben öyle düşünüyorum,  İyi Parti'nin yeniden kuruluş ayarlarına dönmesi muhtemeldir.  Bundan sonra gerek CHP'ye, gerek AKP'ye payanda olabilecek siyasetten uzak durulmalı, Türk Milliyetçiliği çizgisinde hür ve müstakil siyasete devam edilmelidir. Çıkar ve rant için partiye getirilmiş DYP, ANAP ve AKP eskileri ile Kemalist örtüsü altında partiye giren eski CHP'li tatlısu solcularından bir an önce kurtulmalıdır.  Son olarak Ümit Özdağ Hoca ve Zafer Partisi, Muhsin Yazıcıoğlu'nun yol arkadaşları Remzi Çayır ve Milli Yol Partisi, İyi Parti'ye davet edilmelidir. Çünkü "Ülkücüler kardeştir."  Bu birleşmelerin iktidara alternatif bir sinerji yaratacağını ve 1999 ruhunu dirilteceğini düşünüyorum.  Göreceksiniz onurlu bir siyaset yapmanın ödülünü milletimiz 2028'de İyi Parti'ye verecektir.  Tanrı Türk'e kut versin Tanrı Türk'ü korusun ve yüceltsin