2014 ve 2019 seçimlerini halka anlattığı yapılması mümkün olmayan projeler ile kazanmayı başaran Belediyecibaşı Mehmet Erol, bu kez pabucun pahalı olduğunu görmüş olmalı ki 10 yıldır bir türlü yapmayı beceremediği kapalı pazar yeri projesine dört elle sarıldı.  Buharkent'e eser kazandıramamış olmanın ezikliğinden midir bilmiyorum, asla yapamayacağını kendisinin de bildiği palavralar ile ilçemizin 10 yılını çaldı.  Jeotermal ısınma, kültür merkezi, yeni belediye binası, seyir terası, organize sera bölgesi bunlardan bazıları... Ancak en çok tepki aldığı ve seçimden seçime temcit pilavı gibi önümüze koyduğu kapalı pazaryeri için bugün basına protokol yapıldığı haberini servis ettiler. Biz tabiki olmayacak duaya amin diyenler derneği üyesi olmadığımız için bu habere yer vermedik.  Gelin bu konunun evveliyatını anlatalım ve netice ne olacak birlikte karar verelim.  2014 seçimlerine Buharkent Belediyesi Yusuf Vural başkanlığında gidildi. AKP Buharkent'i alabilmek için canhıraş bir çalışmaya girdi. Ve ilk kez kapalı pazaryeri konusunu bu seçimler öncesi dillendirildi. AKP'nin kazanmasının ardından halkta haklı bir beklenti oluştu.  Aslında kapalı pazaryerinin yapılması gereken yer, imar planında başka bir yer olmasına rağmen Millet Bahçesi yapılınca plan İstiklal İlkokulu arsasına kaydırıldı. Ayrıca çarşı içindeki esnafı memnun ederek buradan oy devşirilmek istendi... Seçimin ardından bu konu bir dahaki seçimde tekrar kullanılmak üzere nadasa bırakıldı.  2019'a geldiğimizde ise MEB ile protokol yapıldı. Okul binasının yıkımına karşılık MEB'de yeni okul binası isteyince mecburen kabul etmek durumunda kalındı. Yoksa proje tehlikeye girecekti. Lakin belediyede para yoktu. Kaynak sağlamak için iki blok apartman yapıldı. Daireler yandaşlara satıldı. Buradan gelen para ile yeni okul inşaatı yapılabildi. Anadolu lisesi binası bu şekilde yapıldı.  2019'daki seçimleri de kazanan Belediyecibaşı İstiklal İlkokulu binasını yıktıktan sonra tekrar bu konuyu nadasa bıraktı. Taaki bugüne kadar... Arada geçen dönemde, katıldığı programlara mesajlar attık. Gazetecilere bunu sordurduk. Verdiği cevaplar hep ihaleye çıkacağız şeklinde oldu. Pazaryeri ile ilgili 5 defa ihaleye çıktığını, inşaat malzemelerinde artan fiyatlar nedeniyle ihaleye giren firma olmadığını dert yana yana anlattı.  Her ne hikmetse tam seçimin arefesinde ihaleyi yapabilmiş bizimki... İhaleyi alan arkadaş Kıyasettin DEMİR isminde Bodrumlu bir müteahhit. Bu arkadaşı biraz araştırdım. Çok enteresan şeylere ulaştım. Bu kardeşimiz de tıpkı diğer kardeşlerimiz gibi sıkı bir AKP'li...Tamamı Bodrum'da olmak üzere Polis karakolu, okul, aile sağlığı merkezi gibi işler yapmış. Hep kamu projelerini yapması bunun dışında şahıs işi yapmıyor olması da ayrı bir detay...  Şimdi soralım devlet sırrı değilse tüm yandaş gazetelere haber yaptırdığınız protokolü bir açıklasanız. İnşaat ne zaman başlayacak, ne zaman bitecek?  Kaç para vereceğiz? Şayet müteahhit ben zarar ediyorum diye işi yarım bırakırsa ne olacak? Biz de bilsek ...  Belki sana da oy veririz. Bu kadar takla atmanız bir oy için değil mi sonuçta...